
Her dönemin kendine özgü sanatçısı ve sanat eseri olduğu düşüncesini kabul edersek; günümüz sanatçılarının beslendikleri kaynaklar, kullandıkları malzemeler, kendi düşünceleri, duyguları, izleyicinin tepkileri gibi unsurlarla ortaya çıkan eserlerini değerlendirirken sadece biçimsel formlar, malzeme, teknik gibi alışılagelmiş estetik algıların değil, daha çok, üretilen fikirlerin, tepkisel yaklaşımların ön planda olduğunu görebiliriz.
İtalya’nın Torino şehrinde bir Ortaçağ eseri olan ve restorasyonlardan sonra barok özellikler taşıyan “Castello di Rivoli” 1984 yılında İtalya’nın ilk çağdaş sanat müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Klasik sanatın izlerini taşıyan bu Ortaçağ kalesinin içine girildiğinde günümüzün ruhunu yansıtan ve ziyaretçilere hem geçmişi hem de şimdiyi yaşatan eserleri görebiliriz.
Bu eserlerden en dikkat çekenlerinden biri olan Novecento isimli enstalasyon, ilk bakışta vicdanları fazlasıyla rahatsız eden bir görüntüye sahip olsa da verdiği etki bir o kadar güçlü olmuştur.
Novecento, Rivoli kalesinin geniş salonunun kubbeli tavanından bir iple sarkıtılan mumyalanmış attır.
Bu eserin anlam çözümlemesini yapabilmek için sanatçının biyografisini, karakterini, niyetini, yaşam tarzını, sanatsal geçmişini, diğer eserlerini incelemek gerekir. Böylece mumyalanmış bir atı buraya asması ile ne ifade ettiğini anlamamız kolaylaşır.
Eserin fiziksel yapısı, mekân ve ayrıca izleyicinin yorumu da anlam arayışını etkilemektedir.
Cattelan’ın eserlerinin her biri bir çelişki niteliğinde ve yoruma açıktır. Eserlerinde sosyal ve kültürel yapılar üzerinden topluma ait imgeleri, olayları değerlendirip varoluşsal yansımaları esprili yollarla sunarak çağdaş bilinci yansıtır. 1990’ların başından beri çağdaş sanatın provokatörü olarak sanat dünyasında güç ve otorite ile alay etmiştir.
Maurizio Cattelan, İtalya’nın Padova şehrinde 21 Eylül 1960 tarihinde doğmuştur. Formal sanat eğitimi almayan sanatçı işe mobilya tasarlayıp üreterek başlamıştır.
Sanat katalogları okuyup, şov yaparak kendini eğittiğini söyler. Esprili hiper gerçekçi heykelleri ve enstalasyonları ile tanınır. Ayrıca küratörlük ve yayıncılık da yapmıştır. Sanat alanında kendi kendini yetiştiren Cattelan’ın sıra dışı çalışmaları birçok uluslararası müzede ve bienallerde sergilenmiştir.
İtalyanca ismi Novecento olan eser “Dokuz Yüz” anlamındadır ve bu terim yirminci yüzyıl ifadesi için kullanılmıştır.
Novecento ünlü yönetmen Bernardo Bertolucci’nin İtalyan faşizminin yükselişini konu aldığı 1976 tarihli, yaklaşık beş saat süren filminin de adıdır. Film faşist otoritenin, toprak sahiplerinin karşısında sömürülen köylü halkı ve onların verdiği özgürlük mücadelesini anlatır.
Cattelan da eserinde bu filme atıfta bulunur ve iktidar sembolü olan atı gücünü yitirmiş görüntüsü ile sergilerken kargaşa ve şiddetin tükettiği bir ülkeyi, geçen yüzyıla bir bakış ve gelecek hakkında bir uyarı olarak nitelendirir. Ayrıca natürmort kavramına da yeni bir bakış açısı getirmiştir.
Torino Kraliyet Müzesi’nde (Palazzo Reale) savaşta kullanılan eşyaların bulunduğu salonda yüzlerce savaş kıyafeti, silahlar ve onlarca görkemli poz verdirilerek mumyalanmış atların sergilenmesi ve kraliyetin iktidar gücünü abartılı bir şekilde gözler önüne sermesi büyük bir ihtimalle İtalyan sanatçı Cattelan’ın da dikkatini çekmiştir. Ve bu iktidar gücünün simgesi olan şahlanmış, tüm kasları, damarları belirginleştirilmiş muhteşem atların görüntüsünü değiştirerek bir tavandan asılmış, hareket etme hissi görülmeyen, boynu bükülmüş, bacaklar, tüm kaslar bedenin ağırlığı ile yerçekimin etkisinde uzamış, güçsüzleşmiş, çaresiz bir at imgesi ile güç sembolünü tam zıt anlamda izleyicilere sunmuştur.
Eser görüldüğünde akla gelen sorulardan bir tanesi de gücünü yerden, zeminden alan atın neden yere düşmüş, uzatılmış ya da ayakta bir hali değil de yukarıya asılmış bir halinin kullanılmış olduğudur.
Güç göstergesi kabul edilen at heykellerinin yüzyıllardır bir kaide üzerinde meydanlarda sergilenmesi ile iktidarın toplum üzerinde yükselmesi anlamını da çıkarabiliriz.
Bu enstalasyonda at yine yüksektedir fakat kaidesizdir. Toplumun desteğinden kopartılmıştır. Zemin ile ilişkisi kesildiği için de “iktidar ölüdür” çıkarımını yapabiliriz.
Eserlerinden bazıları:

– Amerika: 18 ayar altından yapılmış klozet.

– La Nona Ora (Dokuzuncu Saat): Bir göktaşının çarparak yere düşürdüğü Papa 2. Jean Paul tasviri ile manevi yönden çok güçlü birinin bile doğal felaketlerden etkilenebileceğini vurgular ya da Tanrı tarafından cezalandırıldığı da düşünülebilir. – La Nona Ora (Dokuzuncu Saat): Bir göktaşının çarparak yere düşürdüğü Papa 2. Jean Paul tasviri ile manevi yönden çok güçlü birinin bile doğal felaketlerden etkilenebileceğini vurgular ya da Tanrı tarafından cezalandırıldığı da düşünülebilir.

– Komedyen: Duvara koli bandı ile yapıştırılmış bir muz. Değer yargılarımızı, ne çeşit objelere değer verdiğimizi sorgulamamızı sağlayan basit bir nesneyi kullanarak sergi mekânını, sanat piyasasını, sanat satıcıları, alıcıları, aracıları, sanatı yönlendirenleri esprili bir dille aşağılamaktadır. Sanatın içinin boşaltılmış olduğunu kendi yeteneklerini kullanmadan, herkesin ulaşabileceği bir nesne ve kolaylıkla uygulayabileceği basit bir yöntem ile göstermektedir.

– Charlie Sörf Yapmıyor: Okul sırasında oturan bir öğrenci heykeli sırtını seyirciye dönmüş ve elleri masanın üzerine kalemlerle çivilenmiştir.

– Sistine Şapel Röprodüksiyonu: Sistine Şapel’in aynısını küçük boyutta yapmıştır.

– L.O.V.E Heykeli: Milano borsa binası önüne dikilmesi şartıyla yaptığı, orta parmağını kaldırmış bir el heykeli, finans dünyasına karşı gösterdiği esprili bir hareket olmuştur.
Cattelan doğada bulunan, hazır malzemeleri (ağaç, sandalye, koli bandı gibi) kullanarak “Arte Povera” (fakir sanat), insanlar ve hayvanlar arasındaki duygusal ve kültürel ilişkileri keşfetmek için “Mumyalama Tekniği”, “Dekonstrüksiyon” (yapı söküm; malzemenin kendi bağlamından çıkarak yeniden anlam kazanması) “Hiper Gerçeklik” ile eserler üretmiş, performans sanatını da kullanmıştır. Her şeyi kültür nesnesi haline getirebilmiştir.
Sanatı bir eleştiri aracı olarak kullanarak kendine özgü komik bir dil geliştirmiştir. Birçok galerilerde, müzede, meydanlarda eserleri sergilenmiştir.
New York Guggenheim müzesi 2011 yılında sanatçının çalışmalarının bir retrospektifini sunmuştur.
Kaynaklar:
Castello di Rivoli Çağdaş Sanat Müzesi
Palazzo Reale Kraliyet MüzesiTorino
Flash Art Dergi, İtalya, Kasım, 2010.
https://www.perrotin.com/artists/Maurizio_Cattelan/2/novecento/5482
https://www.castellodirivoli.org/en/opera/novecento/
https://www.castellodirivoli.org/artista/maurizio-cattelan/
https://www.cbsnews.com/pictures/the-prankster-art-of-maurizio-cattelan/5/
https://www.monnaiedeparis.fr/en/shop/medals-mini-medals/medal-novecento-maurizio-cattelan
https://artsandculture.google.com/asset/novecento-maurizio-cattelan/lAFKzKQXI_vIzA