Süleyman ismi, sırası ile ve bir arada ışık, ihtişam ve hakikat anlamına gelen 3 heceye bölünebilir. Sol-om-on şu halde Moriah dağının yamacındaki taştan tapınak, Süleyman tapınağı “Sonsuz Işığın Evi”nin dünyasal sembolüdür. Gizem öğretilerine göre Süleyman’ın 3 tapınağı vardır. Tıpkı 3 usta, 3 tanık, 3 dönüşüm çadırı olduğu gibi… İlk tapınak evrenin büyük evidir, bunun ortasında güneş “Sol” altın tahtında oturur. Zodiak’ın 12 burcu kalfalar olarak ışıldayan efendilerinin etrafında toplanır. Bu kozmik tapınağı 3 ışık; yıldızsal, güneşsel ve aysal ışıklar aydınlatır. Hiçbir dünyevi imparatorluğun, ihtişamına asla ulaşamayacağı ilâhi kral “Süleyman” gezegenlerden, aylardan asteroitlerden oluşan maiyeti ile uzayın topraklarında gururla dolaşır. Hiran etkin fiziksel ışığı temsil ederken Solomon görünmez, ama kadiri mutlak ruhanî, aklî ışığı temsil eder. İkinci sembol tapınak büyük evrensel evin suretinde yapılmış olan insan bedeni, yani küçük evdir.
“Bilmez misiniz?” diye sormuştu havari Pavlus; “Sizler Tanrı’nın tapınağısınız ve Tanrı’nın ruhu içinizde ikamet ediyor.” Üçüncü sembolik tapınak Soular’dır (ruhsal ev). O, görünmeyen yapıdır. Onu anlamak yüce bir sırdır. Bu elle tutulmaz anıtın gizemi, Aziz Pavlus tarafından tarif edilen “Soma Psuchicon” yani düğün kıyafetidir. İsrail’in yüksek rahiplerinin ihtişam cübbesi, Budist rahiplerin sarı cübbesi, Albert Pike’ın “Symbolism” kitabında bahsettiği mavi ve altın cübbedir. Görünmez ateşsi bir tözden çıkarılan ve alev alev altın bir metal olarak usta taş işçisi Hiram Abit tarafından kilden bir kalıba fiziksel bedene dökülen ruha “ergimiş deniz” denir. İnsan ruhunun tapınağı bilgelik, sevgi ve hizmeti temsil eden 3 usta tarafından inşa edilir.
Hayat yasasına göre inşa edildiği zaman, o, içinde ikamet ettiği kutsal yer haline gelir.
Soular tapınak gerçek kalıcı evdir. Onu yükseltip kalıba döken kişi de gerçek ustadır. Araştırmacı yazarlar Süleyman tapınağının evrensel tapınak ağın minyatür bir temsili olduğunu söylerler. Tapınak evrenin bir sembolü, bir tezahürüdür. Evrensel aydınlanmanın ruhu, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve fiziksel olan Süleyman dünyadaki bir ulusun kralı olarak temsil edilmiştir. Bu isme sahip büyük kral gerçekten de bir tapınak inşa etmiş olsa da, bu hikâyeyi sadece tarihsel açıdan değerlendiren kişi gizli dehlizleri kapatan yığınları asla temizleyemeyecektir.
Kadim hahamlara göre Süleyman gizem okullarının bir inisiyesi idi ve inşa ettiği tapınaksa Paganlara ait felsefi ve fallik sembollerle dolu bir evdi. Narlar, palmiye başlıklı direkler, kapının önündeki sütunlar, Babil Kerubları, odaların düzenlenmesi, perdeler, hepsi de tapınağın Mısır ve Atlantis tapınaklarına benzer bir şekilde yapıldığına işaret eder.
Sözde Romalı Clement şunları yazar: “Tanrı insanı erkek ve dişi olarak yarattı. Erkek Mesih, dişi ise kilisedir.” Kabalacılar kutsal ruha “ana”, İsrail kilisesine “kız” derler. Süleyman bu gizemin akla getirmek için tapınağın duvarlarına eril ve dişil ilkelerin tasvirlerini oydurmuştur. Kerubların bunlar olduğu söylenir. Ne var ki bu Torah’ın sözüne uymuyordu. Bunlar yüksek, ruhanî, biçimleyici, yapıcı, etkin, yani eril olan ile aşağı, edilgen, olumsuz, yani dişil olanın birincisi tarafından şekil verileni veya yapılanı gösteriyordu.
Kaynakça:
Manly Pi Hall, Tüm Çağların Gizli Öğretileri, Mitra Yayınevi