Okuma süresi: 15.15 mintues

Hayatımız bir çok kavramlar ve değerler örgüsü içinde devam ediyor. Özel, sosyal, ekonomik şartlar ve ilişkiler içinde farklı seviyelerde devam eden süreçler var. Bu şekilde, devam etmesi gereken yaşam ve koşullara ayak uydurmak üzere belirli roller ve sorumluluklar verilmiş/alınmış. Kendi yapımıza uyumlu veya uyumsuz şartlar içinde, ister kendimize uygun gördüğümüz ya da kendi tercihimiz olan, ister çevrenin etkisiyle yürütmek durumunda olduğumuz işlerimiz var. Öğrenim ve eğitim sürecimizi tamamlayarak yeterli ve içinde bulunulan topluma bir birey olmanın gerekenlerinin ilk ve en önemli bölümünü tamamlıyoruz. Bu süreç, herkes için eşit imkânlar dahilinde geçmese de, ortalama bir sistemde az veya çok, iyi ya da kötü gerçekleşiyor.

Belirli bir yaşa veya ortalama bir sınıra gelene kadar, tüm eğitim ve öğretim süreci içinde aileden, çevreden ve okuldan içi boş veya dolu veriler, bilgiler, kavramlar ve değerler alıyoruz. Bunları bilinçsizce taklit ediyor ve devam ettiriyoruz. Bir çoğunu çeşitli kombinasyonlar dahilinde temele oturtuyor, bir kısmını etraflarına yerleştirip bir kimlik, bir yapı ve varoluşumuzun tüm anlamları olarak kendimize ve çevreye sunuyoruz. Hayatın ve koşulların üzerimize yüklediği ekonomik ve sosyal sorumluluklar, bir süre sonra tüm zamanımızı ve enerjimizi değerlendirmede otonom yapıya bürünüyor.

Hayatımızın en önemli ve/veya olmazsa olmazlarından zaman ve enerjinin yerinde, düzenli ve uyumlu kullanılmaya çaba gösterilmemesi sonucu, büyük bir çarpıklık ve kaos oluşuyor. Hepimizin belirli olan bir işi, mesleği ve rolleri var. Bunları devam ettirme durumu ve bazı noktalarda zorunluluğu; kendimizin, imkânlarımızın, çevremizin ve değerlerimizin, doğru ve yerinde algılanmasına, kullanılmasına büyük engellermiş gibi gözüküyor. Bu tamamen bir yanılsamadan ibarettir. Bu durumun böyle olmasında birçok nedenler var olabilir. Zaman ve enerjinin doğru kullanılma çabasının olmaması; kavramların, araçların, şartların ve kendimizin doğru ve yeterli tanımlanmaması ve bu eksiklikler içinde bulunulması, nedenlerin en başında gelenlerinden.

İçinde bulunduğumuz 2001 yılı, “Gönüllüler Yılı” olarak belirlenmiştir. Bu yılın adına uygun olarak ve buradan yeni bir başlangıç daha yaparak devam etmesi gereken sorumluluklarımız vardır. Bu sorumlulukları kendi istek ve tercihlerimiz içinde yürütmemiz doğru olacaktır. İş işten geçmeden ve zorunlu kalmamak için, bilgi ve bilincimizi devrede tutmalıyız. İşte tam bu noktada tüm insanlardan önemli bir isteğim var.

Herkesin bir misyon sahibi olması! (Hattâ birkaç misyon birden!)

Sosyal ilişkilerimizde yeni bir ortamda bulunma ve yeni birileriyle tanışma başlangıcında, yerli-yersiz, amaçlı-amaçsız, faydalı-faydasız kalıplaşmış sorular ile birbirimizi tanımaya çalışırız. Birçoğumuzun bu süreçten pek de memnun olmadığını hepimiz biliyoruz. Bir diğer yenilik de bu noktada yapılabilir. Kendi tercih ve kararımızla, hepimizin bir konusu ve hedefi olması sağlanarak, ilk kez bulunduğumuz bir ortamda ve ilk tanıştığımız kişilerle olan iletişimimizde “Konun ne?” veya “Misyonun ne?” gibi bir soru ve ön bildirim ile çok doğru ve verimli bir ilişki başlatmış oluruz. Bunu gerçekleştirmek hiç de zor değildir ve pratiğe geçtiğinizde göreceksiniz ki, en yerinde olanı budur. Çünkü, genel ve ortak kavramlar ve değerler daima insanlardan öncelikli tutulurlar.

En önemli ve ilk olmazsa olmaz değer Özgürlük’tür. Bu belirtme, kolaylıkla anlaşılır ve uzlaşılır olmasına rağmen bir örnekle açıklamak istiyorum. Bir insanı öldürmek başlı başına en büyük suçlardan olmasına ve birçok engellemelerin bulunmasına rağmen, merkez “Vatan”  ve “Özgürlük”  olduğunda, binlerce kişinin ölmesinde ve öldürülmesinde bir sakınca görülmez. Doğada, algılamada ve yorumlamada en değerli varlığın “İnsan”  olmasıyla birlikte daha önce de belirttiğim gibi, değerler insanlardan öncelikli tutulurlar.

Bu saptamadan yola çıkarak, İnsan’ın kendi içinde ne gibi değerleri ve bunların nasıl bir yeri olduğu, ne yoğunlukta yaşanabilecekleri üzerinde bir kez daha düşünelim. Her gün, çeşitli ve ilginç gelen bir çok düşünüş, yorumlayış ve haberler ile karşılaşıyoruz. Çok farklı nedenler ve arkaplanlarla yaşandığını gördüğümüz birçok değerler karmaşası ve çatışması içinde buluyoruz zaman zaman kendimizi. Zamanla daha da çok yaşanıyormuş gibi geliyor ve hem kendimiz, hem çevremiz üzerinde umutsuzluklarımızla sonuçlanıyor. Ve bu eksikli çıkarsamamız da pekişerek, iyice içinden çıkılmaz yoğun bir negatif hal alabiliyor. Peki, bu hep böyle mi olacak, hep böyle mi sürecek? Sizin de içinizden geçtiği üzere “Hayır! Böyle olamaz ve böyle süremez!”  Peki nasıl?

Geçmişten günümüze kadar, tüm bilim insanlarının, felsefe ve sanatla iç içe olanların üzerinde birleştikleri; İnsan ve onun sistem içindeki konumu, etkileşim içinde bulundukları, araçları, bunların tüm kombinasyonları ve süreçlerin doğru tanımlanması gerekliliğidir.

Kendimizi tanımak, tüm eylemlerin ve değerlerin en başında gelendir! Bu amaç ve çaba içinde olarak en önemli ve en büyük adım atılmış olacaktır. Kendini tanıma sürecine girildiğinde ise tüm değerler, kendiliğinden, en olması gerektiği şekilde yerlerine oturacaklardır. Bunun sağlanması o kadar kolay da mı, bunu bu kadar rahat ve kesin ifade ediyorum. Hayır! Hiç de böyle bir iddiam yok fakat çekirdeğin bu olduğunun altını çizmek; gerekli ve yeterli zaman ve enerji içinde ancak bununla mümkün olacağına dair düşünce ve imanımdandır (düşünce ve inancın pekişmişliği).

Çözüm olarak bunu gösteriyorsam en azından bir de, “Kendini Tanıma”nın hangi şartlarda ve nasıl olabileceği ile ilgili düşüncemi de belirtmem gerekir. Şunu da belirtmek gerekir ki, eğer doğru soru sorulur ve doğru cevap, gerçekten isteyerek aranırsa herkesin çıkaracağı sonuç birdir, aynıdır.

İnsanın tüm hayatı boyunca gün içinde en çok yaptığı ve yaşadığı oksijenle olan ilişkisidir. “Solunum/Nefes”. En başta bu ve diğer hepinizin bildiği altı ana/üst konu başlığını “Kendini Tanıma”da merkez olarak değerlendiriyorum. Yine gün içinde üç temel öğün ve birçok ara sıvı ve katı uygulamalarda bulunduğumuz “Beslenme”. Bir günde 40.000 ilâ 50.000 düşüncenin geçtiği, farklı duygulanım ve davranışlarımızın ortak ifadesi olan “Psikoloji”.  Zihnimizin ve varoluşumuzun temel fiziksel aracı olan bedenimizin ve fonksiyonlarının incelendiği ve bunları sağlayan araçların incelendiği “Fizyoloji”. Hayatın en temel bedensel ve zihinsel gereksinim ve gerekirlerinden olan “Seksoloji”. Bunların hepsini yazılı olarak iletme imkânı ve diğer tüm etkileşim ve ifade imkânları ve araçlarıyla anlaşabildiğimiz “İletişim”. İşte tüm bunlar; gerçekten isteyerek yani eylemle, gerekeni yaparak ve bunun yanı sıra umut ve çaba içinde; içtenlik, ciddiyet ve samimiyetle üzerinde durulması gerekenler. Bunları açmak ve üzerinde yoğunlaşmak artık sizlerin elinde. İnterneti ve kitapları doğru ve yerinde kullanarak çok da kolay olacaktır emin olun.

Maslow’un Piramidi’nden de hatırlayacağınız gibi; en üst noktada “Kendini Gerçekleştirme” vardır. Birinci basamak, “Açlık, susuzluk ve cinsiyetin fizyolojik doyumu”dur. İkinci basamak, “Emniyet, güven, düzen ve değişmezlik”tir. Üçüncü basamak, “Ait olma ve sevgi”dir. Dördüncü basamak, “Değer, başarı, kendine saygı”dır. Ve en üst basamak “Kendini Gerçekleştirmek”tir. Bir alt basamaktaki ihtiyaç karşılanmadan, kişinin bir üstteki değere ihtiyaç duyması ve gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bazıları mevcut gibi gözükse de gerektiği şekilde ve tam değildir. Maslow, kendini gerçekleştirmiş ve kendini tanıyan kişilerde 16 ortak özellik gözlemlenmiştir. Bunlar;

  • Gerçeğin bilinebilecek yönlerini, doğru olarak algılar.
  • Bilinemeyecek olanların bilinemeyeceğini, doğru olarak algılar.
  • Gerçeği olduğu gibi kabul eder.
  • Kendisini olduğu gibi kabul eder.
  • Başkalarını olduğu gibi kabul eder.
  • Yaşamın getirdiği olayları tam anlamıyla yaşayarak tadını çıkarma eğilimindedir.
  • Kendiliğinden hareket eder.
  • Yaratıcı bir biçimde davranabilir.
  • Kendine ve yaşama gülebilir.
  • İnsanlığa değer verir ve onun sorunlarını ciddiye alır.
  • Son derece yakın ve derin birkaç dostu vardır.
  • Yaşamı bir çocuğun gözü ve kalbiyle görüp yaşayabilir.
  • Gerektiğinde çok çalışır ve sorumluluğunun farkındadır.
  • Dürüsttür.
  • Çevresinin farkındadır, sürekli çevresini araştırır ve yeni şeyler dener.
  • Savunucu değildir.

Bir de kendinize sormanız gereken çok önemli bir soru var. “En önemliler ve/veya Olmazsa Olmazlar” nelerdir? Eğer cevabını gerçekten isteyerek sorarsanız bulacağınızdan eminim. Bunun üzerinde düşünerek zamanla çok ciddi sonuçlar elde edeceksiniz. İlk başta yanıtlaması pek kolay gelmeyebilir ve zamanla bulacağınız sonuçlar tüm sistemi ve insanları en iyi ifade edecek şekilde olacaktır. Bundan da emin olabilirsiniz.

Bu önemli noktalarla birlikte, değerler üzerinde biraz daha yoğunlaşalım. “Peki nasıl?” diye bir soru sormuştuk. Birkaç ana yoldan yukarıda bahsettik. Ek olarak, bazı unutulmuş erdemler, değerler ve misyon olabilecekleri listelemek istiyorum bu noktada. Bunları, kendi iç/dış uyum ve bütünlüğümüzün sağlanması için tekrar değerlendirmeli, hatırlamalı ve eyleme geçirmeliyiz. Misyon sahibi olmalı ve kendimize yaraşır şekilde devam ettirmeliyiz. Aşağıda listeleyeceğim alfabetik erdem, misyon ve değer potansiyellerini inceleyerek en az bir tanesini kendinize misyon edinmenizi salık veririm. Ayrıca seçtiğim bazı sözleri de bunlara eklemekte fayda görüyorum. Uyum ve bütünlük içinde olmanız dileğiyle!

Misyonlar

*A.I.D.S
*Açlık
*Adalet
*Akdeniz Anemisi
*Alkolle Mücadele
*Aşılar
*Ayırımlar
*Beslenme
*Bilinç
*Bitkiler
*Cehalet
*Cep Telefonları
*Chat Bağımlılığı
*Çevre
*Çiçeklerin Kopartılmaması
*Çocuk Hakları
*Değişim
*Doğaya Zararlı Olan
*Doğum Kontrolü
*Egzersiz
*Eğitim
*Ekoloji
*Enerji
*Enflasyon
*Ensest
*Fast Food
*Felaketler
*Fizyoloji
*Gelişim
*Gezi
*Gürültüyle Mücadele
*Hava Kirliliğiyle Mücadele
*Hayvan Hakları
*Hayvanlar
*İletişim
*İlik Bağışı
*İnsan
*İnsan Hakları
*İnsanı ve Kendini Tanımak
*İsraf
*İstismar
*İşkence
*Jainizm (Sisteme ve doğaya etkide bulunmama)
*Kadavra Bağışı
*Kalite
*Kan Bağışı
*Karikatür
*Kitaplar
*Konuşma
*Korku ve Kaygı
*Koşulsuz Sevgi
*Kumarla Mücadele
*Mantık
*Mayınlar
*Misyonlar
*Mizah
*Musluklar
*Müzik
*Naylon (ve Türevlerinin) Tüketimi
*Nefes
*Organ Bağışı
*Öğretim
*Özgürlük
*Pozitif Düşünce ve Yaklaşım
*Psikoloji
*Sağlık
*Sahte
*Sanatlar
*Satranç
*Saygı
*Seksoloji
*Sevgi
*Seyahat
*Sigarayla Mücadele
*Sinema
*Sporlar
*Suçlar
*Taciz
*Tedbirler
*Teknoloji
*Temizlik
*Tiyatro
*Toplu Ulaşım
*Trafik
*Tüketim
*Uyum
*Uyuşturucu ile Mücadele
*Üç beyaz (Beyaz şeker, un, tuz)
*Üretim
*Vejeteryan Beslenme
*Yalan
*Yangınlar
*Yazmak
*Yürüyüş
*Yüzme

Erdemler

ALÇAKGÖNÜLLÜ
Kişilere, onların ilgisini beklemeden değer veririm. Özsaygım benim içsel ışığımdır.

BAĞIMSIZ
Yapışmadan severek, ilgilenerek fakat bağımlı olmadan, herşeyi belli bir mesafede tutuyorum.

BAĞIŞLAYAN
Dürüstlük ve kararlılığa değer vererek, geçmişi yavaşça bırakır ve başkalarının değişmesine imkân veririm.

BECERİKLİ
Gizli potansiyelleri ortaya çıkarma yolları bulur ve başkalarını daima çözümler bulunabileceğine dair yüreklendiririm.

BESLEYEN
Sürekli destekleyen, samimî, içten ve daima hazır olarak yeni yollar bulup açarım.

BİLGE
İzleyip, dinledikten ve onayladıktan sonra harekete geçerim.

CESUR
İnandığım hakikate bir göz atar, yılmadan cesaretle gerekeni yaparım.

COŞKULU
Fikir ve düşlerin mimarı olarak, projeleri ve görevleri hayata geçiririm.

CÖMERT
Enerjiyle dolup taşıyor ve cömertçe dağıtıyorum.

DEĞİŞMEZ
Azimli, sebatkâr, güvenilir, samimîyim. Geçici kazançlara kanmam.

DOĞRULUK
Hareketlerim en çok neye değer verdiğimi yansıtır. İçim dışım birdir.

DÜRÜST
Düşüncede doğru, sözde açık, eylemde güvenilirim.

ESNEK
Kaygısız fakat düşünceli; neşeli ama sakinim. Bir bambu dalı kadar yumuşak, esnek ve güçlüyüm.

ESPRİLİ
Şaşırtıcı olaylar ve beklenmedik sonuçlar enerji veriyor ve günü aydınlatıyor.

GERÇEKÇİ
Tüm ilişkilerimde açık sözlü, nazik, gerçekçi, doğal ve tarafsızım.

GÜÇLÜ
Kendimi ve başkalarını ruhun iradesi ve kararlığıyla destekliyorum.

GÜVENEN
Hayatın iniş ve çıkışlarının iyice gizlenmiş fırsatlar olduğunu bilerek, önümdeki yolculuğu kabul ederim.

GÜZELLİK
Kendimde ve başkalarında sevilmeye değer, eşsiz ve korunmuş bir içsel güzellik bulurum.

HOŞGÖRÜLÜ
Beklentilerden vazgeçecek olgunluktayım ve sadece sevgiyle vermeyi sürdürürüm.

HOŞNUT
Yaşamın bana sunduklarının keyfini çıkarırım. Güneş her sabah nasıl doğuyorsa, ihtiyaçlarım da mutlaka karşılanacaktır.

İŞBİRLİĞİ YAPABİLEN
Zamanımı ve yeteneklerimi olumlu sonuçlar yaratmak için cömertçe kullanırım.

İYİLEŞTİREN
Sabır ve huzur kaynağımla beslenerek yavaşça denge durumuna dönerim.

KARARLI
Kararlı ama esnek; sevgiyle ve azimle hedefime doğru gitmeyi sürdürüyorum.

MACERACI
Hayatın mucizeleri varlığımı dolduruyor, eski fikirlerle ve imgelerle azim ve istekle mücadele ediyorum.

MERKEZDE
Gerçek olana bağlıyım, kendi içimde güvenli ve açık kalpliyim.

MUTLU
Yaşıyor olmanın sevinci ve yaşamla iyi dost olmanın coşkusu varlığımdan akıyor.

NAZİK
Havada uçar gibi yürüyor, görüyor, anlıyor ve zorla kabul ettirmeye çalışmıyorum.

NEŞELİ
Yaşamın hafifliğini yakalar ve iyi bir geleceğim olduğunu hissederim.

OLUMLU
Düşüncelerimin ve hareketlerimin çekirdeği umuttur. Tüm doğaya iyi dileklerimi sunarım.

ÖZGÜR
Hiçbir zihinsel durum beni esir edemez. İçsel desteklerimle sınırları aşarım.

ÖZGÜVEN
Düşlerimle bağlantıdayım, gerçek olanla çalışmak için istekliyim.

PRATİK
Daima çözüm bulmak için araştırmaya hevesliyim.

SABIRLI
Eylemlerimin meyvelerinin olgunlaştıkları zaman toplanmasına izin veririm.

SADE
Konunun özünü görerek, gerçek olana bağlı kalır ve hayatımı basit tutarım.

SAKİN
Karmaşanın ortasında sarsılmaz ve zor zamanlarda endişeden uzak kalırım.

SAYGILI
Her bireyin eşsiz rolünü değerlendirerek, en küçük katkıları bile şükranla kabul ediyorum.

SEVECEN
Tüm varlıkların onuruna özen gösteririm, tıpkı bir annenin çocuğuna ve bir kardeşin kardeşe özen göstermesi gibi.

SEVGİ DOLU
Özel koşullara ihtiyacım yok. Sevgim beklentilerden uzak bir armağandır.

SEZGİSEL
Olayların iç ritimlerini algılarım ve hislerimin bana yol göstermesine izin veririm.

SİHİRLİ
Olasılıklara inanarak, kayıpları kolayca kazanca, sıradanı sıradışına çeviririm.

SORUMLU
Alınacak sonuçları önemserim, işbirliği yapmayı taahhüt eder ve kendi iyiliğime özen gösteririm.

TATLI
Her şeyde iyilik olduğunu bilerek, üzüntünün gölgesinden uzak dururum.

TEMİZ KALPLİ
Enerjimin bozulmamış yanı ile sever ve konuşurum, başkalarının içindeki saflıkla temas kurarım.

VAKUR
Değişimlerin ortasında sakin, cana yakınım ve insanlara güven duyarım.

YARATICI
Geçmişin üzerine yeniyi yapılandırmanın yeni yollarını hayal etmek yaşadığım anı dönüştürüyor ve geleceğime ilham veriyor.

SÖZLER

Ø  Kendini idrak olmadıkça hiçbir erdem hakikî değildir
Ø  Asıl olan öğüt vermek değil, örnek olmaktır.
Ø  Hayatın amaçlarından biri, doğayla anlayış içinde yaşamaktır.
Ø  Üzerinde yoğunlaşılması gereken, ŞU AN’dır.
Ø  Her şey düşünce ile başlar.
Ø  O, gelecek kuşakların faydalanabilmesi için ağaç diker.
Ø  Bir kere centilmen, her zaman centilmen.
Ø  Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz.
Ø  Erdem, toplum çıkarını kişisel çıkarın üstünde tutmaktır.
Ø  Cesaret, kendi tutkularımızı kontrol edebilmektir.
Ø  Hırs, başarısızlığın son sığınağıdır.
Ø  En uzun yolculuklara bile, ufak bir adımla başlanır.
Ø  İnsan, sadece, hayallerini gerçekleştirdiği oranda başarılıdır.
Ø  Sahte olanın reddi, özgürleştirici ve enerji vericidir.
Ø  Değişmez olan sizin işinize yaramaz.
Ø  Uyum, küçük şeyleri büyütür, uyumsuzluk ise büyük şeylerin çürümesine sebep olur.
Ø  Öğrenmenin tek yolu uygulamadır.
Ø  Taşı delen suyun gücü değil, damlalarının sürekliliğidir.
Ø  Cömertlik, göz kamaştırıcı hediyeler vermek değil, zamanında vermektir.
Ø  Gerekeni yapmak, ciddîyetin ve içtenliğin kanıtıdır.
Ø  Sevgi prensibimiz, nizam temelimiz, ilerleme amacımızdır.
Ø  İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler.

+ Son Yazılar